Filmin yönetmeni ve senaristi Nic Balthazar,başroldeki aktör ise Greg Timmermans.Pek tanınmış isimler değil fakat ortada gerçekten kaliteli bir yapım var.İzlemeli ve 'İZLETMELİ'!!!
30 Aralık 2010 Perşembe
Ben X (2007)
Filmin yönetmeni ve senaristi Nic Balthazar,başroldeki aktör ise Greg Timmermans.Pek tanınmış isimler değil fakat ortada gerçekten kaliteli bir yapım var.İzlemeli ve 'İZLETMELİ'!!!
26 Aralık 2010 Pazar
The Sixth Sense (1999)
Oyunculuğa gelince Bruce Willis'ten söz etmeye gerek yok zaten ama benim dikkatimi çeken Haley Joel Osment oldu.O filmde oynarken 11 yaşındaydı ve o yaştaki çocuğa göre feci rol kesmiş.Kilisede yukardayken mimiklerine dikkat edin lütfen.Daha sonra imdb sayfasına gireyim dedimde pek bi filmi yok ondan sonra ilginç...
22 Aralık 2010 Çarşamba
Trainspotting (1996)
Filmde bir grup eroin,esrar vb. bağımlısı gençlerin başından geçen anlatılıyor.Biraz 'A Clockwork Orange' havası sezdim.Sıradışı şeyleri yapmayı seven gençlerden Renton daha sonra bu işleri bırakmaya çalışıyor ve başarıyor.Ama arkadaş çevresi ne yapıp edip kullandırmaya başlatıyor.Filmde bir söz var 'Vitamin C illegal olsaydı onuda kullanırdık'.Aslında bu söz filmin konusunu özetliyor.
Filmde klozet sahnesi varki eroini siz kullanmışsınız gibi oluyorsunuz.Klozetin içine dalıp kendini denizde sanıyor Renton.(Aşağıdaki resimde...)
Ne kadar iğrenç,düzensiz,başıboş bir hayat izlemek istiyorsanız ve arkadaş çevrenizin ne kadar önemli olması gerektiğini öğrenmek isterseniz bu filmi izlemelisiniz !
20 Aralık 2010 Pazartesi
Into the Wild (2007)
“Bence kariyer denen şey bir 20.yüzyıl icadıdır ve ben bir kariyer istemiyorum.”
“Paraya ihtiyacım yok.İnsanı ihtiyatlı olmaya zorluyor.”
"Hayatta güçlü olmanın çok gerekli değil fakat kendini güçlü hissetmenin önemli olduğunu, en azından bir kere bile olsa kendini tartmanın, bir kere bile olsa kendini, insanın en antik koşullarının içerisinde bulmanın, ellerinizden ve kafanızdan başka size yardım edecek bir şey olmadan kör ve sağır taşla tek başına yüzleşmenin gerektiğini, biliyorum."
Sözlerine katılıyorsanız bu filmi izlememeniz için bir neden yok.Sisteme karşı çıkanların,paraya,aşka,kariyere önem vermeyenlerin izleyeceği türden bir yapıt.Sean Penn'in yönettiği başrolünde Emile Hirsch'in oynadığı Christopher Mccandless'in gerçek hayatını anlatmaktadır.
Üniversite öğrencisi olan Chris McCandless,bütün derslerinden A almayı başarır,oldukça zeki birisidir.4 yıl yoğun ders temposundan sonra birden ortadan kaybolur.Düzenli olarak okulundan ailesine notları ile ilgili bilgiler geliyorken gelmemeye başlar.Ailesi bu durumu öğrenir ama Chris McCandless ortalardan kaybolup kendini doğaya bırakır.Kamp kurar,beslenmek için hayvanları avlar,bol bol seyahat eder,binbir tehlikeye girer.Chris McCandless'in hayatı tam doğa severler için ! ''Sonsuz özgürlük''diye nitelendirir hayatını...
19 Aralık 2010 Pazar
Potemkin Zırhlısı (1925)

Ünlü Rus yönetmen Sergei Eisenstein'ın en büyük filmidir. O zaman Sosyalist rejimle yönetilen Sovyetlerin desteğiyle çekilen film daha çok propaganda amaçlıdır, Avrupa ve Amerika sinemasına başkaldırıştır..

Çarlık Rusyasında Potemkin adlı bir gemide askerlere sürekli kurtlanmış et verilmesiyle başlayan isyan büyür. İsyanı çıkaranlar kurşuna dizilmek üzere geminin burnunda getirilir. Bunun üzerine diğer askerler arkadaşlarını kurtarmak üzere isyana katılır ve halka sıçrayarak bir ihtilale dönüşür.

Hükümet askerlerini göndererek isyancıları katletmeye başlarlar. Bugünkü Odessa Merdivenleri sahnesi en dramatik, etkileyici sahnedir.

Modern Times (1936)

Kostüm odasına girer, eline geçen ilk kıyafetleri giyer ve Şarlo karakterini yaratır Charlie Chaplin..
Yine bir Şarlo tiplemesiyle karşımıza çıkıyor Chaplin. Sanayileşmenin ve monotonlaşmanın insan üzerindeki etkilerini yine kendi diliyle ironik bir şekilde eleştiriyor.
Fabrika işçisi olan Şarlo, parçaların vidalarını sıkmakla yükümlü bir işçi. Ancak sürekli sorun çıkardığı için ve yakasını bir türlü polisten kurtaramadığı için sık sık iş değiştirir, o işleride eline yüzüne bulaştırır.

O sırada hayatına öyle bir kadın girerki Şarlo'yu kendine aşık eder. Bu genç kadın kardeşlerine bakmakla sorumlu olan Paulette Goddard'dır.

O andan itibaren heranları beraber geçer. Başları dertlere girer, polisten kaçarlar, kendilerine iş bulurlar.. Öyledir ki Paulette bir pavyonda ünlenir ve o pavyonda garsondur Şarlo. Tabi yine sakarlıkları ile kovulma noktasına gelir. Son şansı olarak şarkı söylemek zorunda kalır. Chaplin'in sesini ilk defa bu filmde duyarız. Kendisi ingiliz olduğu için Hollywood sinemasındaki amerikan aksanının yanında çekindiği için ingilizce konuşmaz. Şarkısınıda sallama sözlerle oluşturduğu Fransızca kelimelerden oluşturur.
Sonda başı yine polisle derde girsede affedilir ve Paulette ile yeni bir hayata başlar..
İzlemeniz gereken filmler arasında yerini almalı bu film. Çok seveceğinize ve eğleneceğinize garanti verebilirim.
17 Aralık 2010 Cuma
The Color of Money (1986)
Olağanüstü bir film beklemeyin ama Paul Newman,Tom Cruise ve Martin Scorsese gibi isimler olayı güzelleştirmişler...
A Clockwork Orange (1971)
16 Aralık 2010 Perşembe
Awakenings (1990)
Leonard'ın tepkisi,çevrenin değişmesi,gözlemler gerçekten çok duygusal bi film bir o kadarda hüzünlüdür...İzlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum !
Yazmaya devam...
25 Nisan 2010 Pazar
13 Mart 2010 Cumartesi
Dexter'ın başarılı oyuncusu Michael C.Hall'dan iyi haber !
11 Mart 2010 Perşembe
Legion (2010)
7 Mart 2010 Pazar
Ninja Assassin
“Ninja Assassin” dünyanın en ölümcül suikastçilerinden olan Raizo’yu (Rain) konu alıyor. Raizo, çocukken, varlığı bile bir söylence olarak kabul edilen gizli örgüt Ozunu Klanı tarafından sokaklardan alınıp bir ölüm makinesi olmak üzere eğitilmiştir. Arkadaşının klan tarafından acımasızca öldürülmesini bir türlü unutamayan Raizo, örgütten kaçar ve ortadan kaybolur. Şimdi intikamını almak için hazırlık yaparak beklemektedir.
Berlin’de, Avrupa Polis Teşkilatı ajanı Mika Coretti (Naomie Harris) birçok siyasi cinayeti Uzak Doğu’daki bir yeraltı örgütüne bağlayan yüklü bir para davasıyla karşılaşır. Amiri Ryan Maslow’un (Ben Miles) emirlerini hiçe sayan Mika, cinayetlerin ardındaki gerçeği öğrenmek için çok gizli dosyaları karıştırmaya başlar. Araştırmaları onu hedef hâline getirir ve Ozunu Klanı onu öldürüp sonsuza dek susturması için Takeshi’nin (Rick Yune) liderliğinde bir suikast ekibi gönderir. Raizo, Mika’yı saldırganların elinden kurtarır, ama Klan’ın, ikisi de ölene dek durmayacağını bilmektedir. Kendilerini Avrupa sokaklarında bir kedi-fare oyunun içinde bulan Raizo ve Mika, hayatta kalmayı umuyorlarsa birbirlerine güvenmek ve sonunda ulaşılmaz Ozunu Klanı’nı alt etmek zorundadırlar.
Yorumum:Herhalde teknoloji ilerledikçe bu tür aksiyon filmleri daha çekici olmaya başladı.Ben hayatımda bu kadar iştah açıcı kan görmedim uhehueuhe.Resmen bildiğin kırmızı plastik dyo boyası gibi kandı.Bi kesik atıyorsun kanlar fışkırıyor.Acayip domates,ketçap,boya artık herneyse kullanılmış.Ama filmi gerçekten çok beğendim.Uzun zamandır böyle kapışmalı bir film izlemek istiyordum bu filmde buldum...İyi seyirler.
4 Mart 2010 Perşembe
Soul Eater (Anime)
27 Şubat 2010 Cumartesi
Spartacus : Blood and Sand

Gladyatör filmini aramızda bilmeyen yoktur. İşte gladyatör filminin dizi versiyonu gibi bişey olmuş , ama çokta hoş olmuş :) Gerçekçi savaş sahneleri , Bol kan ( biraz abartı ) , Cinsellik , Tarih ...
işte bütün hepsini bu dizide bulabilirsiniz.
Dizimizin konusu işe şöyle. Trakyalı , Kahramanımız kendi ülkesi için ve Roma'ya yardım için arkadaşlarıyla savaşmaya gider. Ancak sonradan Roma kralını öldürdüğü için savaşı yarım bırakıp kaçar . Taabiki yanında Sevgiliside vardır. Kactıkları ilk gece kamp kurup ateş yakıp kalacak yer bulurlar . Ancak sabah oldugunda Roma'lılar bunları yakalar ve Sura ile Kahramınımızı ayırırlar. Bundan Sonra hikaye başlar . Kahramanımız cezalandırılacaktır . Düello'da sadece bir kılıc ile savasacak . Buradan sağ cıkabılen cok az kişi olmuştur. Bakalım kahramanımız sağ çıkabılcekmı ?
Ve böylece macera başlar ..
DİZİ ÜLKEMİZDE GÖSTERİLMEMEKTEDİR . İNTERNET ÜZERİNDEN LİNKLERİ BULABILIRSINIZ
DİZİMİZDE HENÜZ İLK SEZON 6. BÖLÜM YAYINLANMIŞTIR
İYİ SEYİRLER
The Mist (2007)
Koyu ve kalın sis tabakasının içinde esrarengiz bazı yaratıkların pusuya yatmışçasına gizlendiğini ilk fark eden David olmuştur. Bu dünyaya ait olmayan öldürücü, korkutucu yaratıklardır bunlar… Kurtuluş ise marketteki herkesin hep birlikte hareket etmesine bağlıdır. Ancak insan doğası hesaba katılınca hep birlikte hareket edebilmeleri mümkün müdür?
Markete sığınan kasaba halkının korkuya kapılarak paniklemesi üzerine mantık devre dışı kalırken David kendisini en çok neyin korkuttuğunu merak etmeye başlamıştır: Sisin içinde pusuya yatmış canavarlar mı, yoksa marketin içindeki, daha düne kadar arkadaşı, komşusu bildiği insanların sergilediği tutarsız davranışlar mı?
Yorumum:Bu filmi izlememin sebeplerinden biri Frank Darabont filmi olması ve Stephen King kitabından uyarlanmış olmasıydı.Film karakter ayrıntılarına değinilmemiş.Sürekli olayın akışında film.Sonlarında ise heyecan biraz daha artıyor.Son sahnesi (bitiş sahnesi) ise filmin tavan yaptığı yer olmuş.Hele ki bir müzik koymuşlar pür dikkat izliyorsunuz.Güzel mi ? güzel.Süper mi ? Hayır.Darabont'un diğer filmlerine göre daha sönük kalmış...Ama izleyin...
24 Şubat 2010 Çarşamba
Chuck [ Season 1 & 2 ] TORRENT
Dijital çağın zoraki ajanı: CHUCK
Bir gün hükümetin en büyük sırlarını beyninize yüklenmiş şekilde bulursanız ne yaparsınız? Ekranların yeni kahramanı Chuck’ın bu konudaki tecrübeleri eminiz size yol gösterecektir. The O.C.’nin yaratıcısı Josh Schwartz ajan komedisi Chuck ile televizyona muhteşem bir dönüş yapıyor.
Zachary Levi’nin canlandırdığı bir “bilgisayar kurdu” olan Chuck bilgisayarına gelen bir mesajı açmasıyla birlikte birdenbire bütün devlet sırları beynine yüklenir. Chuck bir süre sonra kıdemli ajan John Casey ve yeni ortağı Sarah tarafından, bilgisayarcıdaki işiyle ve Ulusal Güvenlik görevleri arasında gidip gelen ikili bir yaşantı sürmeye zorlanır. Ortada Chuck, bir yandan John çekiştirecek, diğer yandan Sarah. Uluslararası teröristler, karşılarına çıkacak suikastçılar ise işin kaymak tabakasını oluşturacak.
Dizide Chuck’ın en yakın ve biraz dangalak arkadaşı Morgan’ı Joshua Gomez canlandırıyor. Chuck ile aynı evi paylaşan, onun her zaman ve her konuda en büyük destekçisi kız kardeşi Ellie’ye hayat veren oyuncu ise Sarah Lancaster. Bu arada Ellie’nin can sıkıcı mükemmellikte bir de doktor sevgilisi var. İsmi Captain Awesome olan bu erkek arkadaş rolünde izleyeceğimiz oyuncu Ryan McPartlin.
Dizi 3. Sezona Geçmiştir. Henüz 3 bölüm yayınlandı.
http://rapidshare.com/files/355252673/Chuck_Season_1_._Cinerehber.Blogspot.com.rar.html
Season 2
http://rapidshare.com/files/355253016/Chuck_Season_2_._Cinerehber.Blogspot.com.rar.html
Season 1 & 2 [ Tek Torrent ]
http://rapidshare.com/files/355253665/Chuck_Season_1-2_._CineRehber.Blogspot.com.rar.html
Altyazıya buradan ulaşabilirsiniz..
İyi Seyirler
22 Şubat 2010 Pazartesi
A Dirty Carnival (Korean Movie)
Yönetmen : Ha Yu
Muzik : Yeong-wook Jo
Yapım : Güney Kore (141 dk.)
Oyuncular : Ku Jin, Je-mun Yun, Ho-jin Jeon, Bo-young Lee, Yun-hee Kim, In-jae Heo, In-seong Jo
Rome Season 1-2
Yıl İ.Ö. 52. Cumhuriyet, paylaşılan iktidar ve şiddetli kişisel rekabet ilkeleri üzerine kurulmuştu, tek bir adamın mutlak kontrolu ele geçirmesine asla izin verilmezdi. Ama şimdi bu temeller çatırdıyor, yozlaşma ve aşırılık onları yiyip bitiriyor.
Gaius Julius Sezar, sekiz yıllık savaşın ardından Galya’yı fethetmiş, Roma’ya dönüyor. Yanında savaşlarda tecrübe kazanmış, sadık adamlarıyla köleler, altın ve ganimetlerden oluşan, hayal edilemez büyüklüktü bir servet var. Elinin altında da, radikali sosyal değişiklik için popülist bir ajanda. Aristokrasi dehşete kapılıyor, Roma’ya girerse onu savaş suçlarından yargılamakla tehdit ediyorlar. Hassas iktidar dengesini sağlayabilecek kişi Senato’da: Sezar’ın (Ciarán Hinds)eski dostu, ortağı ve hamisi Pompey Magnus. Sezar’ın 13’üncü Lejyon’undan iki asker, Lucius Vorenus (Kevin McKidd) and Titus Pullo(Ray Steveneson), lejyonlarının çalınan ve lejyonun birleştirici simgesi olan bayrağını geri getirmek üzere Galya’ya gönderildiklerinde, merkezde durum bu.
Bu gidiş, onların kadim Roma’nın önemli gelişmelerine bulaşmalarına yol açacak bir olaylar zincirini başlatıyor. Aşk ve ihanet, efendiler ve köleler, karılar ve kocalar üzerine çarpıcı bir dram olan, dev bütçeli yapım Rome, bir cumhuriyetin yıkılışını ve bir imparatorluğun yaradılışını anlatıyor.
Not:Dizi oldukça cinsellik içeriyor.Diziden sıkılanlarda oluyor,hastalarıda var.Eğer roma imparatorluğu tarihi hakkında bilgi sahibi değilseniz kesin izleyin.Bilgi sahibiysenizde izleyin.Giysiler,dekorlar,ensest ilişkiler o dönemi yansıtıyor...
Season 1 ( 12 Bölüm )
Season 2 ( 10 Bölüm )
http://rapidshare.com/files/353958882/Rome_Season_1.cinerehber.blogspot.com.rar.html
Season 2
http://rapidshare.com/files/353959335/Rome_Season_2.cinerehber.blogspot.com.rar.html
21 Şubat 2010 Pazar
Paranormal Activity [ TORRENT ] ENG - DVDRİP.XVİD

Orta sınıf mensubu genç çift, taşındıkları banliyöde normal bir hayat sürmeyi ummaktadırlar. Bir süre sonra bu evde bir tuhaflık hissederler, kötü bir ruh onları rahatsız etmektedir. Hayalet özellikle gece yarısı, Micah ve Katie uykudayken ortaya çıkmaktadır. Bunun üzerine çift yaşadıklarını kamera ile kaydetmeye başlar.
NOT : FİLM AMATÖR KAMERAYLA ÇEKİLMİŞTİR.ANCAK HASILATI ÇOK İYİ BİR ŞEKİLDE ARTMIŞTIR..
Torrent Linki
http://rapidshare.com/files/353942321/ParanormalActivity.PsycoSocial.CineRehber.Blogspot.com.rar
Altyazı
Buradan Ulaşabilirsiniz
İYİ SEYİRLER ..
18 Şubat 2010 Perşembe
Dante's Inferno - Animated Epic

Trailer'ına Buradan Ulaşabilirsiniz ..
http://rapidshare.com/files/352279192/Dantesae_nferno.ForzaBesiktas.part1.rar
http://rapidshare.com/files/352459246/Dantesae_nferno.ForzaBesiktas.part2.rar
http://rapidshare.com/files/352477546/Dantesae_nferno.ForzaBesiktas.part3.rar
http://rapidshare.com/files/352490985/Dantesae_nferno.ForzaBesiktas.part4.rar
Altyazıya buradan ulaşabilirsiniz ..
.. iyi Seyirler ..
The Shawshank Redemption (1994) Trailer
İzleyin izlettirin ! 94 filmi bir Morgan Freeman filmi.
Avatar [ Konu + Tavsiye ]

Filmin 3D olması izleyenlere ayrı bir zevk kattı.
Filmin Konusu ise Şöyle ;
Bizleri hayal gücümüzün ötesinde muhteşem bir dünyaya taşıyacak olan film Na’vi adlı yok olmak üzere olan bir halkın yaşadığı Pandora adlı gezegende geçiyor.
Yarı-felçli bir savaş gazisi olan Jake Sully, kendilerine özgü dilleri ve kültürü olan, barış ve doğa ile örtülü bir çevrede yaşayan Na’vi halkının arasına gönderilir.
Askeri bir şirket uzaktaki bu gezegeni ve barındırdığı kaynaklaro incelemek üzere AVATAR adlı bir program oluşturmuştur. Bu program ile insanlar genetic mühendislik sonucu yarı insan yarı Na’vi haline getirilir ve misyoner olarak Pandora’ya gönderilirler.
Botanist Dr Grace Augustine (Sigourney Weaver) ile programa gönüllü olarak katılmış Jake’in bedenlerinin Avatar’I yaratılacak ve böylece Jake’e de felç olmuş bedenini başka bir formda kullanma şansı verilmiş olacaktır. Na’vi halkından Prenses Neytiri ile tanışan Jake, kendisini Pandora’ya gönderen tehlikeden bu halkı savunurken bulur.
Yabancısı olduğumuz bu yeni dünyaya Jake Sully isimli, tekerlekli sandalye mahkum kalmış bir gazinin gözünden bakıyoruz. Fonksiyonlarını kaybeden bedenine rağmen içinde halen savaşçı bir ruh barındıran Jake, dünyanın enerji krizini çözmeye yetecek kaynaklara sahip olan ve bu kaynakları araştırmak üzere bir birliğin çalıştığı Pandora isimli gezegene ışık yılı yolculuğu yaparak asker olarak gönderilir. Pandora’daki atmosfer toksik olduğu için Avatar isimli program oluşturulur; bu programa göre insan “operatörleri”nin bilinçleri avatar isimli uzaktan kontrol edilebilen ve öldürücü etkisi olan hava koşullarında yaşam sürdürebilmeyi sağlayan biyolojik bedene bağlanır. Bu avatarlar insan DNA’sı ile Pandora’nın yerel halkı Na’vilerin genlerinin birleştirilmesiyle oluşur.
Jake kendi avatarında yeniden doğduğu halde yürüme yetisini de geri kazanır. Gezegendeki değerli enerji kaynaklarını elde etmelerine mani olarak görülen Na’vi halkının arasına sızmakla görevlendirilir. Fakat güzel bir dişi Na’vi olan Neytiri, Jake’in hayatını kurtarır ve bu her şeyi değiştirir. Neytiri’nin kabilesi tarafından kabul edilen Jake, onlardan biri olmayı tabii kaldığı bir çok test ve macera sonrasında öğrenir.
Jake ve gönülsüz eğitmeni Neytiri arasındaki ilişki zamanla derinleşir ve böylece Na’vi halkna sayı duymayı, sonunda da onlar safhında yer almayı tercih eder. Yerli Na’vi halkına destansı ve evrenin kaderini belirleyecek bir savaşta liderlik edecek ve böylece kabul görmesini sağlayacak son sınavı da verip veremeyeceği belirlenecektir.
Oyunculara Geldiğimizde gerçekten hepsi müthiş bir şekilde oynmış bulunmakta.Gerek hareketleri gerek konuşmalar ile.Filmin başrolünde Terminator Filmindende tanıdığımız Sam Worthington (Jake Sully) yer Almaktadır.
Tavsiye ;
Eğer sinemada izleyecekseniz Real 3D 'yi tercih edin. Hem hafif gözü fazla yormuyor hemde Real Teknolojisi bulunmakta.Ben XPand'da izledim.Filmden sonra insanın basını cok agrıtıyor hem ağır hemde gözleri yoruyor..
Ülkemizdede çok izlendiği için hala Sinemlardan kalkmamıs durumda.Eğer izleyemeyen varsa izlemesini şiddetle tavsiye ederim. Oda olmasa bile bir şekilde DvD'sini almalı :)
İyi Seyirler..
Boys Before Flowers (Korean Drama)
Torrent Linki 25 Bölüm 16.2Gb http://rapidshare.com/files/352100772/Boys_1_.Before.Flowers.rar.html